Müslümanlar kavga etmesin, yönetimlerini yaşanmış olanlara bakarak ,seçelim,mutlu olalım diye.
Başlarında HZ. Muhammet(s.a.v) ile.HZ.ALİ(kerremellahü vecheh), HZ.HASAN, HZ.HÜSEYİN VE Ashab-ı Kiram; ALLAH’IN dini İslam için: Umutlarını huzurlarını, rahatlıklarını, konforlarını, sağlıklarını, ömürlerini, aşklarını, beğenilerini, muhabbetlerini, sevdalarını, tutkunluklarını, gülmelerini, ağız tatlarını, düzenlerini, varlıklarını, lükslerini, hırslarını, ihtiraslarını, düşkünlüklerini, tamahlarını, azıklarını, katıkları, yemeklerini, gıdalarını, eşyalarını, mal mülklerini, servetlerini, varlıklarını, amirlerini, liderlerini, önderlerini hiç geriye bakmadan bıraktılar; cefa, dert, eza, hicran, hüzün, elem, eziyet, gariplik, işkence, hüsran, kahır, üzüntü, keder; yürekler paralayıcı ağır belalı, çetin, meşakkatli, sıkıntılı, yalçın, zahmetli bir yolda ALLAH’IN dini İslam’ı sırtlandılar. Hem ALLAH’IN dini İslam’ı yüceltmek hem de kendilerinden sonraki Müslümanlara kendilerinin serlerini, kanlarını, canlarını kurban ettiler. Yarın Müslümanların başına bir hal gelirse yolunu seç. HZ. ALİ veya bağımsız veya Şam valisinin yolunu tutarsan sonunuz böyle olur işte örmek istiyorsan sonuçlarını baştan bilebilirsin. Ve bu yüzden can, kan, ser verdiler. Artık ayrılık benzeşmezlik, farklılık, benzemezlik olmasın. Bakın ve kendimizi düzeltin. Bakın kendimizi diyorum. İslam bayrağı tekdir herkes onun altına. Daha ne vereceklerse hepsini verdiler. Niçin. Bizden sonra gelecek Müslümanlar kavga, arbede, atışma, birbirine düşme, birbirine girme, boğazlaşma, boğuşma, çarpışma, çatışma, çekişme, dövüşme, hesaplaşma, itişme, savaş etme, takışma, uğraşma, vuruşma, zıtlaşma olmasın diye. Hepsini bizim için yaptılar. Bak işte en değerlilerimiz ile yapılmıştır ki ibret ve öğrenmemiz için. Sonucu belli olan bir olay için; dur bakalım biz de yapalım bakalım nasıl oluyo denir mi? Bir olmak varken ikilik niye?
Uzun ama özeti şu; Peygamber (s.a.v) efendimiz zamanında en kötüsü ve en iyisi yaşanmış. Daha iyisi daha kötüsü kıyamete kadar yaşanmayacak. Yaşanabilecek olursa Peygamber (s.a.v) efendimiz görevini tamamlamamış olur ki böyle bir şey olamaz. Allah Resulü (a.s) buyurdular ki: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: "Allah'ın kitab'ı ve Resûlün’ün sünneti." Bu olayların yaşanması gerekiyordu ki yaşantı.( Yoksa kehf sure’sinde) olduğu gibi HZ.Muaviye’nin kafasını Hızır (a.s) ALLAH’IN izni ile keserdi.
En doğrusunu Allah(c.c) bilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder