28 Aralık 2012 Cuma

anneler günü veya babalar günü…

“Bismillâhirrahmânirrahîm

“babacığım keşke seninle aynı gün ölebilseydim
Ardında aslında mutsuz bir nefes bıraktın
kulağimda çınlayan bir ses bıraktın
Hakkın yoktu inan, hiç hakkın yoktu.
Beni çok erken bıraktın
Ah! Bir bilsen seni ne çok özledim
İnan o çocuk ruhumla gelirsin diye
Yıllarca bekledim
Hiç inanmadım öldüğüne.
O çizgili pijamalarınla
Pencerenin önünde buluvereceğim sandım hep
Uzansam tutacağım sandım
Günde bin kere uzandım,bir kez bile tutamadım
Gördüğüm her ak saçlı adamı
Sensin sandım zaman zaman
Karşımdasın gibi gördüm kimi an
Ama kayboldun duman duman!”
Ah! Bir bilsen babacığım, bu yetimlik ne yaman.
Sen gittin gideli sevmiyorum o bayramları, yalan değil kıskanıyorum babası olanları, Hele “babalar günü”var ya babacığım O gün kahroluyorum… Sanki derin dipsiz kuyularda boğuluyorum.”bir yetim lena’nın şiiri.
Bu şiiri okuyan Lena’dan sonra bir baba söz aldı;“-ben de hanımım vefat ettiği için “Anneler gününde çocuklarımı alıp uzaklara götürüyorum. Çünkü herkes hediyeler alıp annesine koşacak. Bizim çocuklar da boyunlarını bükecek… Yetim; orta, genç hele o minik kalpler boyun bükerek, üzüntü dolarken o minik kalpler siz anneler babalar gününü kutlayacaksınız öyle mi? nasıl bencil kara, vicdan sahibi siniz? Öyle… Kahrolsun… Kahrolsun… Kahrolsun… Lâ’net… Lâ’net… Lâ’net… Olsun, böyle anneler babalar gününe. Gâvur batıdan gelen hiçbir şeyi hiç sevmedim hiç illaki bir çıkar içinde bozgunculuk vardır. Lâ’net… Olsun sana zâlim gâvur batı Lâ’net…
“Yetimin ağlayışından arş titrer.” Ve ALLAH(c.c) onların haklarını hiç kimsede bırakmaz… Kutlayan! Dindarlara duyurulur…
Tüm, Anne ve babaların Hediyeleştiğinden duydukları mutluluk, yetim bir boynu bükük minikçik kalbin üzülmesine değer mi?  
Es-Selâmu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakâtuhü

Hiç yorum yok: