21 Ağustos 2012 Salı

OSMANLI soyu kutsaldır, mübarektir


Selâm, hidayete tâbi olanların üzerine olsun!
İyiyi, güzeli, doğruyu arıyorsan benim dediğimi anlarsın! Yoksa kendi doğruna yine dönersin! Doğrusu;
İşte bu müjdeyle Allah, iman edip iyi iyi işler yapan kullarını müjdeliyor. De ki: «Buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka bir karşılık istemem.» 42 / ŞÛRÂ – 23 http://www.kuranmeali.org/42/sura_suresi/23.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
Yakınlıkta =ehl-i beyt=Efendimiz(s.a.v)’in soyu
Sevgiden başka bir karşılık istemem= Efendimiz(s.a.v)’in soyunu sevin demek
Demek ki Osmanlı soyunu sevmek farzdır. (eğer gerçekten doğru ise ki ben inanıyorum).Niçin Peygamberimizin soyundan olduğu için
I. Mehmet veya Mehmet Çelebi annesi Mevlana Celaleddin Rumi’nin torunu olup soyu Peygamber(s.a.v)’e Hz.Ebuberk ve Hz. Ömer’e dek ulaşır nesebi Mehmet Çelebi’nin.
Kutsal; ALLAH tarafından verilen özellik demek. Biz kutsallaştırmıyoruz ALLAH(c.c) verdi, tabii ki de kutsal ve mübarektirler Osmanlı padişahları. ALLAH’IN emrettiğine de inanıyoruz; Amenna ve Saddakna,>* iman ettik, inandık ve tasdik ettik, (ÂLİ İMRÂN 3/193)*ve (Nur24/ 51)* 
ve dahi;
Peygamber (s.a.v)’imiz, - Kostantiniye elbet bir gün fethedilecektir. Orasını fetheden asker ne güzel asker, orasını fetheden kumandan ne güzel kumandandır. Hadis-i şerif’i gerçekleşmiş ve peygamber (s.a.v)’imiz tarafından da övülmüş bir ırk olması hasebiyle de mübarekliği Efendimiz(s.a.v) tarafından tescillenmiştir. Bir şekilde soyunu övmüş oldu. 

Peki, neden? Osmanlı bize ne!
 Derseniz!
Aşağıdaki hadisler mucibince kişi sevdiği ile beraberdir, dünyada ve ahrette. Osmanlı’yı seven Osman’lının yanına gider.
“sevdiği ile beraberdir”’e ayetli delil >(2 / BAKARA – 166* ve 38 / SÂD – 60** ve 17 / İSRÂ – 71***)
Umut ediyoruz ki Osmanlı sultanları cennetliktir.
 Herkes sevmeyebilir. Zor ile sevgi olmaz. Nasibi varsa sever Osmanlı sultanlarının yanını gidersin. Nasip et ey! RABBİMİZ…
(Tabii ki günahlarımızı çektikten sonra, direkt demedim)
Delil-i ayet’ler;
(Liderlere uyanlar ise) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! Derler. 38 / SÂD – 60**
166-167) O zaman uyulanlar azabı görünce kendilerine uyanlardan uzaklaşırlar ve aralarındaki bütün bağlar kopuverir. Onlara uyanlar ise, «Ah! Bir daha bizim için dünyaya dönüş olsaydı, bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık» derler. Böylece Allah onlara yaptıklarını hasret ve pişmanlıklar olarak gösterecektir ve onlar ateşten çıkacak da değillerdir. 2 / BAKARA – 166 *
Günün birinde bütün insanları önderleriyle çağıracağız; o gün her kime kitabı sağ eliyle verilirse, işte onlar kitaplarını okuyacaklar ve kıl kadar zulmedilmeyecekler. 17 / İSRÂ – 71***
Delil-i Hadis-i Şerifler;
Hadis-i şerifte bildiriliyor ki, kişi sevdiği ile haşrolur, onunla birlikte ya Cennete veya Cehenneme gider.
(Kişi sevdiği ile beraberdir) hadis-i şerifine göre, herkes bu dünyada kimi severse ahrette onunla beraber olacaktır. Her hadis-i şerif bir âyet-i kerimenin açıklamasıdır. Bu hadis-i şerif de Maide suresindeki "Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin. Onları severseniz onlardan olursunuz" mealindeki 51.âyet-i kerimenin açıklamasıdır.
(Kişi sevdiğiyle haşrolur. Kâfirleri seven kâfirlerle beraberdir. İyi ameli kendisine hiç bir fayda sağlamaz.) hadis >[Taberani]
Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolursun.İMAM-İ GAZALİ

Tirmizi es-Sünen (3722 numara ) kitabında Abdullah b Abbas'dan rivayet ettiği Hadis-i Şerif'de, Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Allah size nimetler verdiği için Allah'ı sevin Allah'ı sevdiğiniz için de beni sevin Beni sevdiğiniz için de Ehli Beyt'imi sevin"
Aman! Osmanlıya hiç kimse sövmesin! Zira Yakınlıkta =ehl-i beyt=Efendimiz(s.a.v)’in soyu ve ashabına dayandığı için Efendimiz(s.a.v) laneti sövenlerin üzerlerine gelir! Bu hadis-i şerif mucibince (Ashabıma sövene lanet olsun.) [Hakim] ]’den HADİS

 

Selam ve dua ile...

19 Ağustos 2012 Pazar

Atatürk Malatyalı, yeğenleri de yaşıyor

19 Ağustos 2012
'ATATÜRK MALATYALI, YEĞENLERİ DE YAŞIYOR"

Atatürk'ün hayatı bize ezberletilenden çok farklı olabilir mi? Malatya'daki bir tapu davasından çıkan belgeler bu soruyu gündeme getirdi.

Mustafa Kemal Atatürk ’ün hayatını ezbere biliriz. Anaokulundaki çocuğa sorsanız, “1881 yılında Selanik’te doğdu, annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Bey” diye saymaya başlar. Bu bizim resmi ezberimizdir. Aksi de şu ana kadar ispat edilemedi. Bunca yıl sonra birileri çıkar da, “ Atatürk hakkında bütün bildiklerinizi unutun” derse, ne yaparsınız? Kimse inanmaz değil mi? Ya da şaşırırsınız. Peki, Atatürk gerçekten farklı bir hayat öyküsüne sahipse? Memleketi, hatta annesi ve babası bile farklı biriyse? Bu gerçekleri bildiği halde ‘devletin bekası’ adına bizzat kendisi göz yumduysa?
Atatürk ’ün büyük sırrı  Radikal'den Ömer Şahin'in yazısına göre,, Bu günlerde hummalı bir kitap çalışması var. Kitabın adı,”Mustafa’dan Kemal’e, Atatürk ’ün Büyük Sırrı”. Yazarı genç bir isim. Fatih Bayhan. Yıllardır bu işle uğraşıyor; belge, bilgi topluyor. Uğraşı alanı ‘kozmik’ olunca isminin yazılmasını istemiyor. Çalışmalarını gizlilik üzerine yürütüyor. Atatürk ’ün gizli kalmış hayat öyküsünü kaleme alıyor. Ama ne öykü? Hollywood senaristleri duysa filme çeker. O derece ilginç ve şaşırtıcı. Masasının üzerini dolduran belgeler bize bambaşka bir Atatürk anlatıyor. Ezberi bozduğu gibi hayretler içinde bırakıyor. Eğer, bu kitapta yer alacak belgeler doğru ise en başta bütün ders kitapları değişir. Atatürk ’ün hayatı yeniden yazılır. 
O yazarla buluştum. Bana inanmakta güçlük çektiğim şeyler anlattı, kimi Osmanlıca belgeler gösterdi. Elinde tapu, nüfus kayıtları, mahkeme tutanakları ve ses kayıtları olduğunu söyledi. Ve anlatmaya başladı: ”Mustafa Kemal, Malatya Akçadağ’da doğdu. Ailesi Çakıroğulları diye biliniyor. Babası Mamo lakaplı Mehmet Reşat Bey. Türkmen kökenli, Teşkilat-ı Mahsusa üyesi. Annesi Ayşe Hanım. Akçadağ’da çiftlikleri var. Halası Zübeyde Hanım, çeteler tarafından kaçırılıp, bir süre alıkonuyor. Aile, laf-söz olmasın diye O’nu çiftliklerinde çalışan Ali Rıza Efendi ile evlendirip, Selanik’e gönderiyor. Atatürk 5 yaşındayken babası, çeteler tarafından şehit ediliyor. Ayşe Hanım, oğlunu alıp Selanik’e gidiyor.O da vefat edince Ali Rıza Bey ve Zübeyde Hanım, küçük Mustafa’yı nüfusuna geçiriyor.” Hepsi bu kadar değil. Devamı da var. “ Atatürk , 1931 yılında Malatya ’ya gidince aileyi belediye hoparlöründen anons ettirmiş. Daha sonra da maaş bağlatmış. Atatürk ’ün abisi Ömer de cephede şehit olunca maaş çocuklarına geçmiş. Halen de ödenmeye devam ediyormuş…”
Anlatılanlara inanasım gelmedi. Ne de olsa ilk kez duyduğumuz şeylerdi bunlar. “Niye şimdi?” diye sordum. Madem böyle bir durum var, bunca yıldır neden kimse konuşmadı? Atatürk , bile bile niye sustu? Ya Akçadağ’daki yakınları? Atatürk , bir ulusun simgesi. Böyle bir ismin hayatı yüz yıldır yanlış biliniyor olabilir mi? Dedim ya her soruya bir cevabı mutlaka var. Anlattığına göre, devletin derinlikleri ve Atatürk ’ün yakın çevresi durumdan haberdarmış. Cumhuriyetin, devletin “bekası” adına adeta “omerta kuralı” işlemiş. Bilenler susmuş. Ebediyete kadar saklanmak istenen bu “sır” 1993 yılındaki bir tapu davasıyla ifşa olmuş. Çakıroğlu ailesi kadastro sorunu yaşayınca konu mahkemelik olmuş. Tapu, nüfus kayıtları, banka hesapları derken olay dallanıp-budaklanmış.
Ortaya Atatürk bağlantısı çıkmış. Tabii, bunu duyan Ankara derhal devreye girmiş. Bir rivayete göre, dönemin Genelkurmay Başkanı merhum Necip Torumtay apar-topar Malatya ’ya gidiyor. Belgeler toplanıp, Ankara ’nın kozmik odalarına getiriliyor.Bu arada dosya kapatılıyor;dava düşüyor. O mahkemenin tutanakları ve tanıkların ses kayıtlarının elinde olduğunu söyledi yazar. İşte böyle. İnanılması zor şeyler bunlar. Bize anlatılanlar “kurgu” ise, bu belgeler ne? Okuduklarınız, duyduğum ve gördüklerimden ibaret. Buradan yargıya varamayız. Kitap, yakında raflardaki yerini alacak. Bakalım, tarihçiler ne diyecek? Genelkurmay kayıtları,belgeler ne söyleyecek? Akçadağ’daki “akraba”lar ne anlatacak? Merakla bekleyeceğiz…
kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21259632.asp
not:
Tamam, da Ayşe’nin kocası(ATATÜRK’ÜN babası) yok mu? Adı ne? Anası bildiğimiz Zübeyde Hanım halası çiftlikten birisi ile (Ali rıza bey ile evli olan ATATÜRK’ÜN halası)

5 Ağustos 2012 Pazar

Kim Müslüman’dır, Müslüman ne demek, Müslüman nasıl olunur. Amentü


La ilahe illallah diyen ve dahi Amentü’deki altı esasa inanan Müslüman’dır. “Amentü” Anlamı

İmanın şartları “Amentü” ‘de toplanmıştır Her müslüman  “Amentü” ‘yü anlamı ile öğrenmelidir.
“Amentü” şudur:
“Amentü billahi ve Melaiketihi ve Kütübihi ve Rüsulihi vel Yevmilahiri ve bil Kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun Eşhedü en La ilahe illallah ve Eşhedü enne Muhammed’en Abdühü ve Resulühü”
Anlamı şudur:
” Ben Allah’a Allah’ın Melek’lerine ,Allah’ın Kitaplarına, Allah’ın Peygamberlerine, Ahiret gününe, Kadere: iyilik ve kötülüğün Allah’ın yaratması ile olduğuna inandım. öldükten sonra dirilmek Hakk’tır Ben şahitlik ederim ki Allah’tan Başka Tanrı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed (s.a.v.) Allah’ın kulu ve Peygamberidir.”
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------- müslüman nasıl olunur.
"Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve Rasûlühû" diyen inanarak iman herkes Müslüman olur ve olmuştur.
 Şeklinde telaffuz edilir. Şehadet etmek İslam'ın beş şartından birisidir.
Kelime-i Şahadet : "Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka hiçbir İlâh yoktur, Hz. Muhammed (s.a.v), O'nun kulu ve elçisidir."diyen inanarak iman herkes Müslüman olur ve olmuştur.